Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu

Benim Dünyam

1950’li yılların Büyükadası’nda, iki yaşındayken geçirdiği bir rahatsızlık nedeniyle hem kör hem sağır olan, bu nedenle hiçbir kavramı “bilmeyen”, çevresiyle tamamen uyumsuz bir çocuk olan Elâ ile aynı durumdaki ablasını trajik bir biçimde yitirdikten sonra hayatını engellilere adayan Mahir Hoca’nın çarpıcı hikâyesi. Siyahtan beyaza giden bu yolculukta sadece bir kelimeye yer yoktur: İmkansız.
Yılın en iddialı sinema filmleri arasında gösterilen Benim Dünyam, 25 Ekim’de seyircisi ile buluştu. İlk hafta sonunda 186.330 bin kişi tarafından izlenen Benim Dünyam, Ekim ayında vizyona giren filmler arasında son 4 yılın en iyisi, son 9 yılın da en iyi 4. açılan filmi oldu.
 Film, Pazartesi günü ise yaklaşık 103 bini aşkın kişi tarafından izlenerek, izleyicisi sayısı katlanarak artan ender Türk filmlerinden biri oldu. Benim Dünyam filmi ilk 3 gününde sinema seyircisinin % 43′üne ulaştı. Beren Saat ve Uğur Yücel’in başrolleri paylaştığı film, görme ve işitme duyularını kaybeden ve bu nedenle çevresiyle uyumsuz bir çocuk olan Ela ile ablasını aynı sebep ile kaybetmiş Mahir Hoca’nın yollarının kesişmesi ve birbirlerine adanan umut hikayesini konu alıyor.
Dram | 100 dakika Vizyon tarihi: 25 Ekim 2013 Dil: Türkçe Yapım: 2013 | Türkiye
Yönetmen: Uğur Yücel Senaryo: Ugras Günes Başroller: Beren Saat, Uğur Yücel, Ayça Bingöl


Gösterime girdiğinden beri çok konuşuldu “Benim Dünyam” filmi. İlk üç günün gişe rakamlarına göre sinemaya giden her iki kişiden biri “Benim Dünyam”ı izledi. Filmi izleyenler, henüz izlemeyenleri uyarmayı ihmal etmedi: “Mendillerinizi hazırlayın.” Filmin bu başarısında oyuncuları eğiten görme ve işitme engelli eğitmenlerinin payı da var hiç şüphesiz.

Türkiye İşitme Engelliler Milli Federasyonu Başkanı ve işitme engelli eğitmeni Ercüment Tanrıverdi ve Altı Nokta Körler Vakfı’nın eğitmenlerinden Çiğdem Akdemir Doğanay başta Beren Saat olmak üzere tüm kadronun eğitimini üstlenen isimler. İkisi de ortaya çıkan sonuçtan çok memnun. Filmle ilgili son bir not; önümüzdeki günlerde belirli sinema ve seanslarda altyazılı olarak gösterilecek.
  

Nasıl bir araya geldiniz “Benim Dünyam” ekibiyle? 
“Başka Dilde Aşk” filminde de eğitmenlik yaptım. Orada da Mert Fırat’ın, Lale Mansur ve Saadet Işıl Aksoy’un hocalığını yaptık. O film de çok iyi bir etki bıraktı. İşaret dilinin var olduğunu ve bir işitme engelli için ne kadar önemli olduğunu gündeme getirdi. Bir aşk hikayesi üzerinden bir işitme engellinin kendini hayata nasıl adapte ettiğini çok güzel anlattı. Mert Fırat ile çok güzel dostluğumuz oldu sonrasında da. Sonuçta camiamız birini kazandı. İhtiyaç duyduğumuz her zaman yanımızda oldu. “Benim Dünyam” filminin bana ulaşması da Mert Fırat üzerinden oldu.

Ne gibi çalışmalar yaptınız oyuncularla? Filmde işaret dili ile diyalog kuran herkese işaret dilini öğrettim. Dolu dolu üç hafta boyunca çalıştık. Büyükada’daki çekimlerde de hep kamera arkasında hocayla birlikte takip ettik. Hatalar olduğunda düzeltmeleri yaptık. İyi bir çalışma süreci ile birlikte bence iyi bir film ortaya çıktı. Konunun gündeme gelmesi anlamında çok memnunum. Uğur Yücel’i, Beren Saat’i, Ayça Bingöl’ü tanıdığım, onlarla çalıştığım için de öyle... Tüm ekip çok duyarlı çalıştı.

Nasıldı onlarla çalışmak? Hepsi çok iyi insanlar. Bundan sonraki süreçte bizi hep destekleyeceklerini söylediler. Kendimizi anlatabilmemiz için bizim yanımızda olmaları önemli.
İyi bir öğrenci miydi Beren Saat? Evet, çok iyiydi. Hatta beni şaşırttı diyebilirim; kendi cümlelerini çalışabilmesi için bir video kaydı yapmıştık. Bir dahaki görüşmemizde patır patır yapabiliyordu işaretleri. Neden anlamsız sesler çıkardığını konuştuk. Kontrolsüz ses çıkarması gerektiğini öğrendi. Kelimeleri nasıl söylemesi gerektiğini öğrendi. İşitme engellilerle de bir araya geldi. Uğur abi de çok ilgiliydi, uzun uzun konuştuk konuyla ilgili. 


 Hem görme hem işitme engelli ne kadar sık rastlanan bir durum? Çok sık rastlanan bir durum değil. Bizim camiadan bildiğimiz Türkiye’de böyle üç kişi var. Çok zor tabii durumları. Ama sonradan görme engelli olan örnekler bunlar. Sadece işitme engelliyi basit önlemlerle hem sosyal hayatta hem eğitim hayatında kazanabilirsiniz. Kurumların bir tercüman çalıştırması gibi basit şeylerden söz ediyorum. Benim Fox TV’de “Çalar Saat” programında yaptığım ya da Okan Bayülgen’in programlarındaki gibi tercümanlarla olabilir bu iş.
 Filmde Beren Saat’in canlandırdığı karakter elini insanların ağzına koyarak sesleri anlamaya çalışıyor... El o kadar hassas ki konuşan kişinin ağzına veya boğazına konduğunda o ufacık titreşimleri hissediyor. Sonra da kişi o hissi kendi dudaklarından çıkarmaya, ses kontrolünü sağlamaya çalışıyor. Bu durumda bir kişi için en önemlisi dokunmak. Hissederek öğreniyor her şeyi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder